Komiser Perihan Uygur’u nasıl bilirsiniz?
Tuna Kiremitçi’yi aşk kitap yazarı olarak tanımlıyorsanız, son yıllardaki polisiye kitaplarını es geçmişsiniz demektir. ‘Mezun Cinayetleri’, ‘Perinin Ölümü’ ve ‘Tehlikeli Şarkılar’dan bahsediyorum. Bu kitapların hepsi ‘Bir Başkomiser Perihan Uygur Polisiyesi’ başlığı altında toplanıyor.
Serinin dördüncü kitabı ise yine Doğan Kitap’tan 2025’in ilk çeyreğinde çıkması bekleniyor. Tuna Kiremitçi’nin polisiye kitaplarından ilki ‘Mezun Cinayetleri’ elime geçtiğinde ne yazmış diye merak ettim. Zira polisiye, ciddi bir araştırma isteyen, en ufak bir hatanızda meraklısının yazarını yerden yere vuracağı bir yazın türü… İtiraf edeyim beklenti içine girmeden, hatta sevebileceğimden bile şüpheli olduğum kitap, kendini bir çırpıda, beni olay üzerine düşünerek okuttu. Dili ağdalı değildi, karakterler gerçekçiydi, konu da ilginçti.
Bugüne kadar çıkan üç kitapta konular ya da cinayet dosyaları değişse de başkomiser Perihan Uygur’la, yardımcısı Ayla’yla, başkomiserimizin eşi Bülent ve Asperger sendromlu müzik tutkunu kızı Ceylan’la tanışıyorsunuz. Bu nedenle üç kitaptan hangisinden başlamalıyım derseniz, fark etmiyor zira hemen neyin, ne olduğunu ve yazarının ne anlatmak istediğini anlıyorsunuz.
PERİHAN UYGUR KİMDİR?
Perihan Uygur aslında son derece halkın içinden biri… Hatta ‘Tehlikeli Şarkılar’ isimli serinin şu an için son kitabında psikaytr karakterimiz Dilan Karaca ile Perihan Başkomiser çoğunluğun hitabıyla Perihan Abla arasında şöyle bir diyalog geçiyor:
– “Size niye Perihan Abla diyorlar?”
Toparlanmaya hazırlanan Perihan, boş boş baktı kadının yüzüne. Sonra elini ‘boş ver’ dercesine sallayıp güldü. “Seksenli yıllardaki Perihan Abla’ya benziyormuşum…”
– “O diziyi hatırlıyorum. Bölümleri YouTube’da var. Bir yakınım sevdiği için bazen beraber izliyoruz. O karakter biraz sorunlu bence.”
– “Sorun derken?”
– “Takıntılı bir şekilde başkalarının mutluluğu için çabalıyor. Kardeşlerinin, arkadaşlarının, mahallelinin… İhmal ettiği tek şey kendi mutluluğu. Bunu aklına bile getirmiyor. Bir çeşit obsesif kompülsif bozukluk. Patlama noktasına geldiğinin farkında değil. Hayali bir karakter olmasa onunla konuşmak isterdim.”
Başkalarının derdiyle dertlenen sürekli dosyalar üzerinde çalışan ve hemcinslerine kol kanat geren bir yapısı var. En büyük mutluluğu ise ailesi. Yukarıda özel durumunda bahsettiğim kızı Ceylan, işinde atılım yapmak isterken düşüş yaşayan kocası Bülent onun sığınağı gibi.
Yardımcı Ayla ise rastalı saçları, 1.90 boyu, deri uzun ceketi ve postallarıyla tam bir rocker asi kız imajı çiziyor. Birlikte çözemeyecekleri dosya yok gibi, ama erkek hakimindeki bir bölümün içinde çalışıp, kadın olmaları nedeniyle baskılandıkları noktalar olsa da şikayet etmeden işlerini kotarıyor, kişileri öylesine idare etmeye çalışıyor ki, okurken kadın gücü deyiveriyorsunuz. Kendi aralarında “Bacılar Bölüğü” demeleri, birbirlerini nasıl tuttuklarını da gösteriyor.
ROCK FESTİVALİ NEDEN YASAKLANIYOR?
‘Tehlikeli Şarkılar’ benim için serinin en ilginç kitabı. Zira Tuna Kiremitçi, bu kitapta müziği ve yazarlığını buluşturuyor. Kitap, bir sahil kasabasında düzenlenen Yanarca Rock Festivali’nin başlamasına günler kala, organizasyonun başındaki iki kişinin vahşice öldürülmesini konu alıyor. Organizatör Vefa ve onunla birlikte çalışan, gizliden gizliye sevdiği Didem bilinmeyen bir cinayete kurban gidiyor. Gözler festivali durdurmak isteyen söz konusu tarikat Saruhanağa Vakfı Cemaati’ne çevriliyor. Seküler kesim festivalin engellenme girişimlerini kendi yaşam tarzlarına müdahale olarak görürken, cemaat de aynı iddiayı kendileri için dile getiriyor.
Yanarca Rock Festivali, söz konusu her iki kesim için yaşam tarzına ihlal olarak değerlendirilip, bir de üzerine seküler kesimden cinayetlere neden olunca iş büyüyüp, basına yansıyor. Rockçılar festivalin iptal edilmemesi ve cinayetin aydınlatılması için baskı yaparken, Saruhanağa Vakfı Cemaati de mağdur edebiyatı üzerinden kendilerini anlatmaya çalışıyor.
Son görevi sırasında yaşadığı psikolojik travmadan dolayı izinli olan Başkomiser Perihan Uygur, her şeye rağmen Cinayet Büro’ya dönüp, soruşturmayı üstleniyor. Ancak cinayetler arka arkaya geldikçe de işinin düşündüğünden de zor olduğunu anlıyor. Kitabı okurken ister istemez iptal olan festivaller ve iptal nedenleri olarak öne sürülen nedenler akla geliyor. Bu kitap serinin diğer kitaplarından müziğe, müzisyene saygı duruşu ve hafızaları tazeleyen cümleleriyle de ayrılıyor.